Togg’un Açılımı Ne? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden İnceleme
Son yıllarda, Türkiye’nin yerli otomobili olarak büyük bir heyecanla duyurulan Togg, yalnızca bir otomobil değil, aynı zamanda toplumsal yapıyı etkileyen, farklı katmanları olan bir konuyu da gündeme getiriyor. Bu yazıda, Togg’un açılımı ne? sorusunun sadece teknolojik ve ekonomik yönlerini değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi kritik kavramlarla nasıl ilişkilendirilebileceğini inceleyeceğiz.
İstanbul’da bir sivil toplum kuruluşunda çalışan biri olarak, toplumsal cinsiyet ve çeşitlilik konularına sıkça tanık oluyorum. Sokakta, toplu taşımada ve işyerimde gözlemlediğim sahnelerden örneklerle, Togg’un bu açılımın farklı gruplar üzerindeki etkisini değerlendireceğim. Gelin, bu büyük projeyi farklı bir bakış açısıyla ele alalım.
Togg’un Teknolojik Yönü ve Toplumsal Cinsiyet
Togg, Türkiye’nin yerli otomobili olarak ilk kez karşımıza çıktığında, çoğu insan için bir gurur kaynağıydı. Ancak, bu heyecanın yanına, “yerli” ve “ulusal” olmanın getirdiği birçok sorunun da eşlik ettiğini gözlemlemek kaçınılmaz. İstanbul’un kalabalık caddelerinde, toplu taşımada veya arkadaşlarla sohbet ederken, sıkça karşılaştığım bir soru vardı: “Togg’un açılımı ne, neden bu kadar önemseniyor?”
Fakat bu soruya sadece “yeni bir otomobil” olarak bakmak dar bir perspektife sahip olurdu. Togg’un teknolojik yönü, bu aracı üreten mühendislerin büyük bir çabası ve ulusal bir başarı olsa da, toplumsal cinsiyet açısından düşündüğümüzde, bu devrim niteliğindeki adımda neler eksik? Örneğin, teknoloji sektöründe, otomotiv dünyasında ve mühendislik alanında kadın sayısının hala düşük olduğunu görüyoruz. Bu konuda, sokakta ya da işyerinde karşılaştığım bir başka sahne aklıma geliyor: Bir arkadaşım, mühendislik okuduğunu söylediğinde, çevresindeki çoğu kişi şaşkınlıkla “Kadın mühendis mi?” demişti. Oysa bu, çağdaş bir toplumda, aslında hiç de şaşırtıcı olmamalı.
Togg’un üretiminde de benzer bir durum söz konusu. Eğer üretim sürecinde cinsiyet eşitliği sağlanmaz, kadınların rolü artırılmazsa, bu tür projeler ne kadar yerli ve milli olursa olsun, toplumsal eşitsizlikleri göz ardı etmek olur. Sosyal adaletin ve çeşitliliğin olmadığı bir ortamda, bu gibi projeler topluma gerçekten faydalı olamaz.
Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Togg
Togg’un açılımını sadece bir otomobil markası olarak görmek, onu dar bir çerçeveye sokmak olur. Bu araç, yalnızca bir teknolojik başarı değil, aynı zamanda toplumsal değişimin simgesi olabilir. İstanbul’daki toplu taşımada gözlemlediğim bir sahne geliyor aklıma. Her sabah, sabahın erken saatlerinde işe gitmek için bindiğim otobüste, kadınlar genellikle ön kapıdan biniyor, erkekler ise daha arka kısmı tercih ediyor. Kadınların güvenliği ve rahatlığı için alınması gereken önlemler, maalesef çoğu zaman göz ardı ediliyor. Ancak toplu taşımada yaşanan bu ayrımcılık ve güvensizlik, bir şekilde toplumun her alanına yansıyor.
Togg, eğer doğru şekilde tasarlanır ve üretilirse, yalnızca fiziksel değil, toplumsal anlamda da bir dönüşüm yaratabilir. Ancak bunun gerçekleşmesi için, otomobil sektöründeki çeşitlilik anlayışının daha derinlemesine düşünülmesi ve farklı grupların ihtiyaçlarına yönelik projeler geliştirilmesi gerekmektedir. Örneğin, sadece erkeklerin değil, kadınların da etkili olduğu bir tasarım süreci, aracı daha fonksiyonel ve ulaşılabilir hale getirebilir.
Daha geniş bir perspektiften baktığımızda, Togg’un açılımı ne olursa olsun, sosyal adaletin sağlanması ve toplumsal eşitliğin güçlendirilmesi için yalnızca üretim sürecinde değil, aynı zamanda pazarlama stratejilerinde de çeşitliliğe yer verilmesi gereklidir. Reklamlar ve tanıtımlar, toplumun her kesimine hitap etmeli ve farklı yaşam tarzlarını yansıtmalıdır.
Togg ve Toplumsal Cinsiyet Rolleri
Togg’un açılımı sadece teknolojik bir mesele olmanın ötesine geçiyor. İstanbul’da, işyerinde sıkça karşılaştığım bir diğer durum da, kadınların teknolojiye olan uzaklığıydı. Otomobil sektörü genellikle erkeklerin domine ettiği bir alan. Yine bir arkadaşım, “Kadınlar otomobillerle ilgilenmez, bu işler erkeklere göre” gibi bir söylemde bulundu. Oysa Togg, eğer gerçekten “yerli” bir başarı ise, bu sadece erkeklerin değil, kadınların da dahil olduğu bir süreç olmalı. Kadınların teknoloji alanındaki varlıkları, bu tür projelerde çok daha görünür olmalı.
Sosyal medyada ve haberlerde Togg’un lansmanı yapıldığında, projede yer alan kadın mühendislerin sayısı da vurgulanmalıydı. Çünkü toplumsal cinsiyet eşitliği sadece siyasette veya toplumsal yaşamda değil, teknoloji ve iş dünyasında da bir gerekliliktir. Eğer kadınlar bu tür projelerde aktif rol almazlarsa, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini çözmek neredeyse imkansız hale gelir.
Sonuç: Togg’un Geleceği ve Toplumsal Dönüşüm
Togg, yalnızca bir otomobil markası değil, toplumsal cinsiyet eşitliği, çeşitlilik ve sosyal adalet için önemli bir fırsat yaratma potansiyeline sahip bir projedir. Bu proje, sadece bir teknolojik başarı değil, aynı zamanda toplumun her kesimine hitap eden bir dönüşüm olabilir. Eğer Togg, üretim sürecinde çeşitliliği gözetir, toplumsal cinsiyet eşitliğini önemser ve sosyal adalet ilkesini benimserse, bu araç, gelecekte sadece bir taşıma aracı olmanın ötesine geçebilir. Ancak unutulmamalıdır ki, bu tür projelerin başarıya ulaşabilmesi için toplumsal yapıyı değiştirecek, tüm grupları kapsayan bir anlayışla hareket edilmesi gerekmektedir.
Sonuç olarak, Togg’un açılımı ne olursa olsun, bu projede toplumun her bireyinin, her kesiminin sesini duymalıyız. Sadece erkeklerin değil, kadınların, LGBTQ+ bireylerin ve tüm diğer toplulukların dahil olduğu bir projeyle, gerçek sosyal adalet sağlanabilir.